Konular öğrencilerin pratik yaşamlarında karşılaştıkları gerçek durumlardır. Bunların aşılması için “yol arkadaşlığı” yapmaya “koçluk” diyoruz.

Öğrencilerin (kişilerin) bir kısmı kolaycılığa kaçarak “suyun akışına” bırakıyor kendini. Yani, “nasıl öğrenirsem öyle öğreniyorum, bir şekilde sınıfımı geçiyorum, öyle böyle yaşayıp gidiyorum” rahatlığı. Bu rahatlığı bırakmak kolay değil ama gerekli.
Matematik dersinde sayıları çözümlediğimiz gibi, “kendimizin nasıl biri olduğunu da” çözümleyip irdelememiz şart. En değerli organlarımızdan, beyin nasıl öğreniyor? Ona nasıl destek verebiliriz? Ondan nasıl destek görebiliriz?
Öğrenmek çok detaylı ve gizemli bir süreçtir. Kolaylaştırmak için “anlamak” aşamasından başlayalım.
ANLAMAK
Kolayca anlarsınız. Bilgiyle ilk karşılaşmanızda çok küçük bir çabayla anlama gerçekleşir. Neredeyse “anlık” olarak.
Anlama aşamasından (anlayıp anlamadığınızdan) kuşku duyarsanız, “en azından” neyi anladığınıza bakın. Ve sıralı şekilde neleri anlamanız gerektiğine.
ÖĞRENMEK
Anladığımız bilgileri kullanabilir hale geldiğimizde öğrenmişiz demektir. Pekiştirme aşamasıyla birlikte düşünülmelidir. Öğrenmek için, konuyla ilgili önceki bilgilerimiz de değerlidir. Öğrenme aşaması anlama aşamasından biraz daha fazla çaba gerektirir. Zihnimizi hazırlamak, ne öğreneceğimizi bilmek, amacı belirlemek, ve pekiştirmek öğrenmeyi kolaylaştırır.
PEKİŞTİRMEK
Anlama ve öğrenme aşamalarının belli süreler içinde tekrar edilmesi demektir. Yazarak, çizerek, çözerek, çeşitli yöntemlerle bilgiyi kalıcı hale getiririz.
Tüm bunları bizimle çalışmak, aramıza katılmak için bize e-posta veya DM yollayabilirsiniz.
Zeka İstasyonu ®