{Eğitimde} Konumuz: Can sıkıntısı, Heyecan aramak, Risk almak

Konular öğrencilerin pratik yaşamlarında karşılaştıkları gerçek durumlardır. Bunların aşılması için “yol arkadaşlığı” yapmaya “koçluk” diyoruz.

TDK sözlükte “yapılacak bir iş olmaması ve hiçbir şeyle oyalanma imkânı bulunmaması sebebiyle duyulan tedirginlik, bunalım” şeklinde tanımlansa da biraz daha detaylı bakmayı gerektiren bir durumdur.

Can sıkıntısı, öğrenci veya yetişkin pek çok kişiyi etkileyen, değişik davranışları tetikleyen bir olgudur. Örneğin öğrencilerde, okulu terk etme, arkadaşına zarar verme gibi davranışlara yol açabilir, akademik başarıyı düşürebilir.

Can sıkıntısını, “olumsuz bir şeylerin işareti” şeklinde yorumlamak doğru bir yaklaşımdır. Can sıkıntısını “oluşunca” gidermekten çok, buna yol açan temel nedenleri düzenlemek gerekir.

Can sıkıntısı, yapılan işi anlamlandıramama nedeniyle ortaya çıkabilir. Eğitimcilere ve öğrencilere bir öneri olarak, “yapılan işin yaşama dair anlamı” üzerinde durmak can sıkıntısını önleyebilir veya azaltabilir. Yapılan işin birden fazla yapma yolunun olması da can sıkıntısını azaltacaktır.

Yetenekli ve / veya okuma becerisi düşük öğrencilerde can sıkıntısı daha çok görülmektedir. Çocukluktan gelen (oyun oynama, arkadaşlarla sosyalleşme açısından) bazı olumsuz alışkanlıklar can sıkıntısı eşiğini düşürebilmekte ve öğrencinin “daha kolay canının sıkılmasına” yol açabilmektedir. Bu durum aynı zamanda “can sıkıntısıyla baş etme becerilerini” olumsuz etkileyebilmektedir.

Yapılan işin çok kolay veya çok zor olması da can sıkıntısına yol açabilir.

Can sıkıntısı kişilerde “heyecan arama, risk alma” ve işleri erteleme davranışlarını tetikleyebilir.

Bazen “saygısızlık, meydan okuma” olarak algılanan davranış aslında can sıkıntısı olabilir. Yorgunluk, can sıkıntısıyla karıştırılabilir. Bazı durumlarda “kaygı ve depresyon” can sıkıntısının ardına saklanabilir, bu noktada dikkatli bir gözlem yapmak gereklidir.

Can sıkıntısını analiz ederken, “neden canın sıkılıyor?” gibi genel sorular yerine, “hangi durumda canın sıkılıyor, ödev yaparken mi, öğretmeni dinlerken mi?” şeklinde daha anlamlı sorular sorulmalıdır.

“Bugün eğlenceli neler yaptın?” gibi sorular algı farkındalığı için yararlıdır. Farkındalık, can sıkıntısını azaltacaktır. İşleri anlamlı ve keyifli hale getirmek veya öğrencinin bunu yapmaya çalışmasını önermek doğru olacaktır. “Canın sıkılırsa bundan nasıl kurtulabilirsin?” şeklinde keşif soruları da yararlı olacaktır.

Duygusal ve kültürel olarak anlamlı bir içerik, arkadaşlarla çalışma ortamları, bağlılık duygusunu artırarak can sıkıntısını gidermeyi destekleyecektir.

Tüm bunları bizimle çalışmak, aramıza katılmak için bize e-posta veya DM yollayabilirsiniz.

Zeka İstasyonu ®

Kaynaklar:

¹ TZE, Virginia; DANIELS, Lia M.; KLASSEN, Robert M. Evaluating the relationship between boredom and academic outcomes: A meta-analysis. Educational Psychology Review, 2016, 28.1: 119-144.

² LARSON, Reed W.; RICHARDS, Maryse H. Boredom in the middle school years: Blaming schools versus blaming students. American journal of education, 1991, 99.4: 418-443.

³ MUGON, Jhotisha; BOYLAN, James; DANCKERT, James. Boredom proneness and self-control as unique risk factors in achievement settings. International journal of environmental research and public health, 2020, 17.23: 9116.